Ramazan Gelir

[Hilal]

Ramazan Gelir


Hep sahte gündemlerle tam on bir ay boğuştuk,
İlahî gündem olan Ramazana kavuştuk.
“Ey inanlar!
Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar
ve taşlar olan ateşten koruyun.” (1)
İlahî buyruğunu hayatın eksenine yerleştirmeye geldi.
Sabrın miskinlik değil, direnmek olduğunu
Sabrın sınırlarını öğretmek için gelir.

Allah’ı gündeme taşıyarak Ramazan
Dillerin ikrarını, kalplere söyletmek için geldi
Beşeri ilişkilerimizi yeniden imar edip,
Doğru bir Allah-insan ilişkisini kurmayı
Verilen nimetlere karşı, Mümince durmayı
öğretmek için gelir...

İnsanı adam etmek için gelen bu ayda
Gayemiz Ramazan’ı hakkıyla ihya edip,
Manevi ikliminin baharında buluşmak
Kaybedenlerden değil kazananlardan olmak..
Sıradanlaşmış, sorumluluklarımızı
Hatırlatmaya gelir.

Allah’ın hikmetsiz hiç bir işi bulunmaz.
O’nun hikmetinden sual olunmaz
On bir ayın sulatanı geldi yine hoş geldi
Yitirmeye her zaman, meyilli olduğumuz
Her şeyi hatırlatıp, adam etmeye gelir.

Unutan, kirlenen, cahillik eden insanları
Hem maddi hem manevi hastalıkları
Her an günah ile yüz yüze olanları
İhmallerimiz ile kirlenen alanları,
Arındırmaya gelir.

Adetleşen amelleri
Tekrar ibadetleştirmeye,
Sadece lafızlarda kalan
İstiğfarları, tevbeleri
Kaybolan eylemleri derinleştirmeye
Yeniden aksiyona dönüştürmeye gelir.

Zihninlerdeki yanlış coğrafi sınırları
Yeni baştan çizmeye,
Bir Alemin derdiyle derlendirmeye geldi.
Koparılmış bağları yeniden tesis edip,
Yıpranmış ilişkileri tekrar onarmaya,
Bilmediğimiz bizi, bizde çözmeye,
Olmayan bağları kurmaya gelir.

Ümmeti olmaktan hep şeref duyduğumuz,
Ama hayatımızda pek yer vermediğimiz
Muhammed’i bizimle tanıştırmaya geldi.
Gökyüzünün yıldızları yüce sahabeleri
Bizlere hatırlatmak, belletmek için gelir.

En kıymetli hazine zamanın değerini
Eldeki, tek tekrarı olmayan hazineyi
Doğru kullanmamızı öğretmek için gelir.

Ve bütün müslümanlara
Sadece Allah için
Sadece Allah namına iş yapmak gerektiğini ,
Ondan gayrisine tenezzül edilmeyeceğini,
Bel bağlanılmayacağını, dayanılmayacağını
Öğretmek için gelir.

Varsıla, fakirliği- yokluğu gösterip
Açlığa, susuzluğa karşı,
Yardımlaşmayı,
Dayanışmayı,
Öğretmeye gelir.

Hesap günü gelipte, hesaba çekilmeden
Yaptırıp bir yılın muhasebesini
Kendimizi hesaba çekmenin önemini
Hatırlatmaya gelir.

İktisat, tasarrufun zenginlik sunduğunu,
Böyle bir hayatın ne elzem olduğunu,
Göstermek için gelir.

Ramazan,
İnsanlıktan çıkanı, adam etmeye geldi,
Adam olmak isteyen varsa tabi ki...
Bir ömür Ramazan’a şahit olsa da insan,
Elde edeceği şey: Bir hiç olur tastamam.
Ve hesabını sorar;
Açlık, susuzluk çekerek,
Festivale, eğlenceye dönüştürdüğü zaman.

On bir ayın sultanı hoş geldi,
Hoş buldu mu? Hoş gitsin?
Onu hoşnut edelim,
O ayın sahibi de bizleri hoşnut etsin.
Adam gibi:
Söz veriyor muyuz adam olmaya?
Tabi ki insanlığın tek iftihar tablosu
Ve O’nun güzide ashabı gibi…

Özcan İşler
(1) (Tahrim Sûresi 66/6)